PEMF Pulslu (atımlı) Elektromanyetik Alan Uygulaması demektir.
Güçlü manyetik alanın, belirlenmiş frekanslarla vücuda atımlı olarak verilmesidir. Manyetik alan etkileşimine dayanan, girişimsel olmayan, doğal ve vücudu hassas bir şekilde iyileştiren bir uygulamasıdır.
1950’lerde bulunmuş olup, ilk PEMF cihazları 1975’de üretilmiştir. O zamandan bu yana, tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır.
Dünyanın pek çok ülkesinde 2000’den fazla üniversitede konuyla ilgili yapılmış bilimsel birçok çalışma vardır ve dünya çapında kabul görmüş bir uygulamadır.
PEMF Uygulaması’nın yan etkisi yoktur. Şimdiye kadar yapılan binlerce klinik çalışmada herhangi bir yan etkiye rastlanmamıştır. Çünkü esasen vücudun kendi kendine iyileşme mekanizmalarını harekete geçiren, doğal süreçleri tetikleyen, hassas bir uygulamadır.
PEMF Uygulamanın en belirgin etkisi, kaynağı ne olursa olsun ağrının çok hafifletilmesi ve hatta ortadan kaldırılmasıdır. Ağrılar, erken aşamalardan başlanarak, hiç ağrı kalmayana kadar mümkün olduğunca çözüme kavuşturulmaktadır.
Bu etki, PEMF’in hücrede nitrik oksit sinyalizasyonunu hızlandırarak hücre tamirinin kalitesini arttırmasıyla elde edilir. Bu sayede damarlanma ve kan akışında artış sağlanır. Kan akışının artması oksijen girişinin artması demektir. Dokular oksijenlendiğinden rahatlarlar. PEMF Uygulama, vücuttaki oksijen absorbsiyonunu %200’e kadar arttırır.
Nitrik oksit, ayrıca, bağışıklık sisteminin enfeksiyona verdiği tepkinin düzenlenmesinde de önemli role sahiptir. Bağışıklık sistemini güçlendirir.
PEMF Uygulamasının ağrı üzerindeki etkisi nitrik oksit dışında şunları da içerir; Nöronların ateşlenmesi, kalsiyum iyon hareketleri, membran potansiyelini düzenleme ve yenileme, endorfin ve dopamin seviyelerini düzenleme, sinir hücrelerini yenileme, hücre hidrasyonunu arttırma, enflamasyonu azaltma, glukozaminoglikan, proteoglikan ve kollajen-II üretimini arttırarak kıkırdak doku üretimini teşvik etme.
Merkezi Sinir Sistemini (CNS) biyokimyasal ve yapısal olarak düzenler.
Hücre zarı geçirgenliği potansiyelini (TMP) arttırarak sodyum (Na+) ve potasyum (K+) iyonlarının değiş tokuşunu sağlar. Böylelikle ödem azalır, oksijenlenme artar. Hücresel esneklik artar, yangı azalır. Hücrelerdeki besin ve iyon akışı artar.
Kan ve lenfatik dolaşımı arttırır, yeni kan damarları oluşumunu da aynı şekilde arttırır.
Dokular arasındaki kan ve sıvı dolaşımı artar.
Vücuttaki lenfatik drenaj üzerinde çok olumlu etkileri vardır. Lenfatik drenajı arttırır. Böylece vücuttaki toksinlerin hızla uzaklaşmasını sağlar. Organlar bu sayede daha iyi çalışır.
ATP üretimini arttırır, vücudun doğal düzenleyici mekanizmalarını kuvvetlendirir ve enerjisini arttırır. Aynı zamanda enerji depolanmasını sağlar, böylelikle hücresel aktivite artar.
Vücudun serbest radikallerle savaşma kapasitesini arttırır.
Vücudun her bir molekül, hücre, doku ve organının manyetik rezonansını modifiye eder.
Hücre zarı elastikiyetini ve esnekliğini arttırarak kas ve doku düzeyinde esnekliğin artmasına yol açar.
Hücresel büyüme ve tamiri arttırır. Hücresel replikasyonu ve iletişimi tetikler. Hücre pH’sını değiştirerek lenfatik damarlar ile lenfatik sıvının dolaşımını başlatır. Bu da bağışıklık sistemi üzerinde oldukça etkilidir.
PEMF Uygulaması son olarak enzim ve biyokimyasal aktivitelerde de olumlu değişikliklere neden olur.
Dikkat edilmesi gereken en önemli iki nokta:
1-Kişinin vücudunun içine yerleştirilmiş pilli bir aksam olması (kalp pili, kulak içine yerleştirilmiş kulak pili vs)
2-Hamilelik.
Ayrıca vücuttaki doğal detoks süreçlerini harekete geçireceğinden kişilerin detoks kurallarına uygulama seansları boyunca dikkat etmeleri önemlidir (Bol su içmek, sauna, hamam veya sık banyo yapmak, ayak detoksu yaptırmak vs..).
Uygulamayı alırken üzerinizde herhangi bir metal aksesuar, takı, cep telefonu, cüzdan, bozuk para, kredi kartı gibi manyetik alanlı kartlar olmadığından emin olmalısınız.
PEMF Uygulama seansları genellikle 5-10 seans arasında değişir. Kimi zorlu, kronik durumlarda 20 ve hatta 30 seanslar alınması gerekebilir.
3-5 gün aralıklarla yapılan uygulamalar etkili ve efektif olmakla birlikte, yine uzun vadeli, ağır, kronik durumlarda seans aralığı çok daha kısalabilir.
PEMF Uygulama alan kişilerde ilk seanslardan itibaren bir iyileşme hissedilmekle birlikte bu durum, kişinin rahatsızlığının ciddiyetine, probleminin uzun süreli olup olmadığına, sorununun tipi veya cinsine göre değişmektedir. Orta şiddetli rahatsızlıklarda iyileşme belirtileri genelde 3. seans sonrasında da (3-5 seanslar arasında) görülmektedir. İyileşme belirtileri akut durumlarda ilk seanstan itibaren kendini çok rahat belli eder. Kimi akut durumlarda 1 veya 2 seans bile yeterli olmaktadır.
Unutmayalım ki, PEMF Uygulama pek çok farklı konuda, çok ileri durumlarda bile rahatlıkla, güvenlikle kullanılabilen doğal bir uygulamadır ve vücudunuzda hiçbir olumsuz hasara neden olmaz. 2022 yılına kadar yapılan 4042 çalışma arasında raporlanan tek bir olumsuz etki yoktur.
Tamamıyla vücudunuzun kendi kendine iyileşme mekanizmalarını tetikleyen doğal bir uygulama yöntemidir. Uygulamalar sonrası iyileşme uzun süreli ve genellikle geri dönüşümsüzdür. Vücudunuzda gerçek bir iyileşmeye neden olur.
PEMF Uygulama pulsları (atımları) kişilerin vücut hassasiyetine göre ayarlanabilmektedir. Yoğun atımlar daha derine işlemekle birlikte unutulmaması gereken sizin kendinizi en iyi hissettiğiniz ve rahat olduğunuz atımda (pulsta) uygulamayı almanızdır. Rahat olduğunuz puls (atım) yoğunluğu için lütfen danışmanınızı bilgilendirmekten çekinmeyin.